Suyun Temizlenmesi, Su Nasıl Temizlenir?
Tabiatta içilmeye veya başka maksatlar için kullanılmaya elverişli temiz kaynak suları çoktur. Fakat büyük şehirlerin içme ve kullanma suları büyük miktarlara ulaştığından ekseriya göl ve nehir sularından temin edilir. Bu sular, bugün sanâyinin ve nûfusun gelişmesi sonucu kirlenmiştir. Bu yüzden şehir suları arıtma tesislerinden geçirildikten sonra kullanılmaktadır.
Küçük kasabaların suları genellikle kaynaklardan temin edilir. Bu gibi sular için bâzı tedbirlerin alınması yeterlidir. İlk önce suyun hijyenik anketi yapılır ve beslenme bölgesinde pis suların karışma ihtimali yok edilir. Suyun kimyâsal ve bakteriyolojik muâyenesi yapılır. Bu işlemler iyi sonuç verdikten sonra, suyun toplanmasına geçilir. Tesisat font veya demirden yapılır. Çimento ve odundan olmalıdır. Toplama yerinden toplama havuzuna getirilir. Havuzlar sıcaklık değişmesine karşı korunmuş ve üst kenarı zeminden en az 50 cm yüksekte olmalıdır. Sürekli korunmalı ve temizlenmelidir.
Büyük şehir sularının temin edildiği göl ve nehir sularının içinde yüzen ve sürüklenen maddeler alındıktan sonra, temizlenmesinin sebebleri şunlardır:
- Suyun içindeki renk, bulanıklık, koku, kötü tat veren asılı, kolloidal ve çözünmüş haldeki organik ve anorganik zehirli, radyoaktif maddeleri ve patojen mikropları yok etmek.
- Demir ve mangan gibi metalleri gidermek,
- Sertliği ve sıcaklığı normal hâle getirmek,
- Asitliği ve bazlığı nötürleştirmek, aşındırıcı bilhassa kurşun çözündürücü ve birkinti doğurucu özelliği yok etmek.
Yukarıdaki hususları sağlamak için, su birçok işlemden geçirilir.
Temizlemede İçme Sularına Uygulana Temel İşlemler
Havalandırma: Fıskiye şeklinde püskürtmek, sunî şelâlelerden geçirmek, delikli tabancalardan aşağı damlatmak, karıştırmak veya su içine hava vermekle, sular havalandırılır. Bu havalandırmada bilhassa demir ve mangan tuzları yükseltgenerek çöker, organik maddeler okside olur, suyun fena kokusu ve tadı kısmen düzelir.
Havuzlandırma: Çok kirli sulaar bir süre dinlendirilir veya yavaş akıtılırsa içindeki bulanıklığa sebeb olan asılı maddeler yavaş yavaş çöker. Bu çöken maddeler aynı zamanda mikrop ve benzeri maddeleri beraberinde sürüklerler. Havuz veya barajdaki bekletilme süresi suyun kirliliğine göre değişir. Meselâ, Londra şehrinin içme suyunun temin edildiği Thames Nehri suyu 12 metre derinlik, 2 km uzunluk ve 1,5 km genişlikteki bir havuzda 6 ay bekletildiği olur. Havuzdaki bekletilmeden sonra, su, asıl temizlemeistasyonuna gönderilir. Bu su, oldukça berrak olup, bahteri sayısı ilk haline göre %80-90 azalmıştır. Bu durulma havuzunda yosun üremesinin önüne geçilmesi için beş milyonda bir bakırsülfat (CuSO4) katılır. Durulma havuzlarında biriken çamurlar zamanla mekanik vâsıtalarla temizlenir.
Kabasını Alma: Bu daha çok nehir sularına uygulanır. Bu aralıkları 2,5-7,5 cm olan ızgaralardan ve göz çapı 3,2-3,4 mm olan eleklerden geçirilerek kaba maddelerden ayıklanır.
Basit Çökeltim (Sedimentasyon) : Bulanık suların 1-3 gün durulmaya tâbi tutulması, bulanıklığın gitmesi bakımından önemlidir. İlk berraklaşma üstten alınarak temizle vâsıtalarına gönderilir.
Pıhtılaşmış Yumaklı Çökeltim (Koagülasyon ve Flokülasyon) : Bâzı sular kil ve humus gibi anorganik ve organik kolloidal maddeleri hâvi çözelti halindedir. Bu kolloidal halde dağılmış maddeler durulma ve sedimentasyonla giderilemez. Bulanıklığa sebep olan bu tanecikler ancak suya kimyasal maddeler katarak koagülasyon (pıhtılaştırma) ve flokülasyon (yumaklaştırma) ile çöktürülebilir.
Eğer eksi yüklü killer mevcutsa bunu çöktürmek için artı (+) yüklü tanecikler ilâve edilir. Bu işlemle nötralize olan tanaciklerin kolloidal halleri bozulur ve bunun sonunda da tânecikler bibirleriyle birleşerek çökebilecek boyutlara gelir ki, buna koagüle denir. Koagüle olan bu parçacıklar, mikropları ve diğer maddeleri de beraberinde sürüklerler ve birbirlerine çarparak yumak gibi birleşir ki, buna da flokülasyon denir. Koagülasyon için kullanılan başlıca maddeler, alüminyum ve demir tuzlarıyla sönmüş kireçtir. Sülfat veya klorür halindeki bu tuzların yanında soda, karbonat, bikarbonat ve klorda kullanılabilir. Bu tuzların ilâvesiyle Co2 çıkışı olur. Bunun zararını önlemek için su havalandırılır. İlâve edilecek kimyâsal madde miktarı suyun anorganik ve organik analizlerinin veya kavanoz içinde pıhtılaştırma deneyin yapılmasından sonra tespit edilir. Havuz üç bölmelidir. Kimyâsal maddeler ilk bölmeye özel âletlerle ilâve edilir. Hemen çözünmesi için burada birkaç dakika hızlı karıştırma yapılır. İkinci bölmeye alınan su bir saate yakın yavaş yavaş karıştırılır. Çökeltme havuzu büyük tesisatlarda dikdörtgen, küçüklerdeyse dâireseldir. Suyun içindeki maddeler üçüncü bölmede çöker. Çökeltme bölgesinde bu bekletme süresi umûmiyetle1,5-6 saattir.
Suların Kum Süzgeçlerinden (Filtrelerden) Geçirilmesi : Çok eskiden beri kullanılan bu metod tabiattaki tabii olan süzmenin suni olanıdır. Su kum katmanlarından geçirilerek süzülür.
Suların Mikroptan Temizlenmesi (Dezenfeksiyonu)
- Kaynatım : Sudaki mikropları öldürebilmek için en münessir metod kaynatmadır. 5-10 dakika kaynatma ile mikropların hepsi ölür. Yalnız bu metod, ev ve hastahane ihtiyâcı için geçerlidir. Kaynatılmış sular, içindeki gazlar çıktığı için tatsızdır.
- Ultraviyole ile Dezenfeksiyon : Dalga uzunluğu 100-3900 A° olan ultraviyole ışınlar kullanılır. Bu ışınlar her türlü mikropları öldürüler. Pahalı bir metod olup özel maksatlarla kullanılır.
- Ozonla Dezenfeksiyon : Ozon (O3) kuvvetli bir yükseltgen ve bakteri öldürücüdür. Ozonlanacak suyun berrak olması ve organik maddelerin fazla olmaması gerekir. Ozon havayla karışım hâlinde suya verilir. Havanın metraküpünde 5 gram ozon olmalıdır. Ozonlanan suyun tadı ve lezzeti bozulmaz, çok masraflı bir metoddur.
- Klor Dezenfeksiyonu : Kolay uygulanabilmesi ve ucuz oluşu sebebiyle şehir sularının dezenfeksiyonunda en çok kullanılan metoddur. İstanbul, Ankara ve diğer şehirlerin suları klorla dezenfekte edilmektedir. Klorun dezenfeksiyon aracı olarak kullanılması 1800’lü yıllara rastlar. İlk uygulama Fransa’da yapılmıştır. İçme sularının klor ile dezenfeksiyon 1900 yıllarında olmuştur. Klor, yükseltgen bir madde olup, sularda bulunan organik ve anorganik maddelerin yükseltgenebilecek türlerini yükseltger.bâzı maddelei de absorblayarak etkisiz hâle getirir. Mikropları öldürücüdür.
20°C’de, 1000 m3 suda 2,26 cm3 kadar çözünen klor, suda;
Cl2HOH ® HCCO+Cl+H+
2HClO ® 2Cl+2H++O2
2HClO ® Cl2+H2O+1/202
şeklinde reaksiyon verir ki, burada meydana gelen oksijen, bakterileri öldürmektedir.
Klorun bakteri gücü sıcaklıkla artar.
Suya verilecek klor miktarı, suda bulunan ve klorla yükseltgenebilen ve klor absorbe edebilen (Fe2+, Mn2+, sülfür, nitrit ve organik bileşikler vs.) maddelere tâbidir. Klorun mikrop öldürebilmesi için yukarıda belirtilen maddelerin kullanacağı miktardanbiraz fazla verilmesi gerekir. Mikrop öldürmek için bir litre suda 0,1-0,3 mg klorun olması yeterlidir. Klor yarım saatte mikropları öldürür. Bulanık sular klorla dezenfekte adilemez.
Kullanma sularının patojen mikroplarını yok edebilmek için yeterli kadar klor suya katılmalıdır. Fakat, suyun lezzetini ve kokusunu bozacak kadar olmamalıdır. Eğer fazla klor varsa, suyun havalandırılması ile bu fazlalık yok edilebilir. Eğer klorun kokusu bu yolla da gitmiyorsa aktif kömürden geçirilmekle veya uygun miktarda tiyosulfat tuzu ilâve etmekle giderilebilir.
- Kireç Kaymağı ile Dezenfeksiyon : Bu maddenin kullanılması çok eskidir. Kireç kaymağı suya ilâve edildiği zaman ortamda Ca2+OH–,Cl– ve ClO– iyonları meydana gelir. Bu iyonlardan etkili olanı ClO– (hipoklorit) dir. Hipoklorit çeşitli reaksiyonlar sonucu serbest klor (Cl2) ve oksijen (O2) meydana getirir ki, bunlar dezenfektan maddelerdir.
Kireç Kaymağı : 1 litre suya 2,5 çorba kaşığı (40 gr) kireç kaymağı konur. Karıştırılır. Yarım saat bekletilir. Üsteki berrak kısım alınır. Bu ‘ana eriyik’tir. Bir şişeye alınır ve ışıktan korunarak iki hafta süreyle bozulmadan kullanılabilir.
Suyu klorlamak için bu ‘ana eriyik’ten bir litre suya 3 damla, bir teneke (18 litre) suya 54 damla (iri bir çay kaşığı dolusu) ilâve edilir. Su 30 dakika bekletildikten sonra içilebilir. Eğer su berrak veya renkli ise (çok açık çay gibi) veya belirli bir kükürt kokusu taşıyorsa bu doz iki misline çıkarılır. Bu eriyikteki klor suyun içindeki mikropları öldürür. İnsan sağlığına hiçbir şekilde zararı dokunmaz.
Yaşayabilmemiz için havadan sonra ihtiyacımız olan su, yeryüzünün beşte dördünü kaplar. Karalarda yerüstü ve yeraltında fazla miktarda bulunur. Çeşitli bölgelerde insanlar susuzluktan, su içindeki zehirli maddeler ve mikroplar sebebiyle hastalanmış veya hayatını kaybetmişlerdir. Üzerinde önemle durulması gereken nokta, suyun yeter derecede ve mikropsuz olarak teminidir. Temiz sular korunmalı, mikroplu sular ilâçlanmalı ve mikropsuz hâle getirilmesi için gereken işlemler yapılmalıdır.
Evlerde Suların Arıtılması
Evlerde, işyerlerinde kullanılan musluk suları bilhassa üç bakımdan istenmeyen özellikler taşıyabilir :
- Tortulu olabilir. Su bâzen gözle dahi görebileceğimiz kadar tortulu olur. Bâzen de su kabının dibinde zamanla tortu birikmesiyle tortuluğu fark edilir.
- Organik kirlilikler ve bakteri bulunabilir. Suların biyolojik bakımdan temizlenmesi için genellikle sular klorlanır. Bu bakımdan içtiğimiz sular ayrıca genellikle klorludur. Klor, hem tadını bozar hem de başka sakıncalar taşır.
- Su, geldiği kaynağa veya akarsu ise aktığı yatakların durumuna bağlı olarak sert (halk dilinde kireçli) olabilir.
Yiyecek ve içeceklerde kullanılan musluk suyunun arıtılması için bugün piyasalarda pekçok su arıtma cihaazı mevcuttur. Bunlar; ev, büro vb. yerlerde rahatlıkla kullanılabilecek şekilde imâl edilmiştir. Ancak iyi bir su arıtımı için, hortumun tutulması, bakteri ve gazların giderilmesi ve ayrıca sertliğin düşürülmesi gerekir. Tortunun giderilmesi için genellikle fitreler kullanılır. Bakteri ve gazların bertaraf edilmesi için özel imâl edilmiş aktif karbon ve sertliğin düşürülmesi için de reçineler kullanılmaktadır. Reçinelerin hıfzıssıhhaya uygun olması gerekir. Reçineler Ca2+, Mg2+ ve Fe2+ iyonlarını tutarken yapılarında bulunan Na+ iyonlarının miktarı insanın günlük olarak aldığı Na+ iyonu miktarının çok altındadır. Bu sebebten kalp veya damar rahatsızlığı olanlara bir zarar vermez.